
Karşılaştırmalı Üstünlük Nedir?
Karşılaştırmalı üstünlük; bir ekonominin belirli bir mal veya hizmeti ticaret ortaklarından daha düşük fırsat maliyetiyle üretme yeteneğidir. Karşılaştırmalı üstünlük, bir şirkete mal ve hizmetleri rakiplerinden daha düşük fiyata satma ve daha güçlü satış marjları gerçekleştirme yeteneği verir.
Karşılaştırmalı üstünlük yasası, popüler olarak İngiliz politik iktisatçı David Ricardo’ya ve 1817’de yazılan “Politik Ekonomi ve Vergilendirmenin İlkeleri Üzerine” adlı kitabına atfedilir. Ancak Ricardo’nun akıl hocası James Mill’in analizi başlatmış olması muhtemeldir.
Karşılaştırmalı Üstünlüğü Anlamak
Karşılaştırmalı üstünlük, ekonomik teorideki en önemli kavramlardan biridir ve tüm aktörlerin her zaman işbirliğinden ve gönüllü ticaretten karşılıklı olarak yararlanabileceği argümanının temel bir ilkesidir. Aynı zamanda uluslararası ticaret teorisinde de temel bir ilkedir.
Karşılaştırmalı üstünlüğü anlamanın anahtarı, fırsat maliyetinin sağlam bir şekilde kavranmasıdır. Basitçe söylemek gerekirse, bir fırsat maliyeti, birinin diğerine göre belirli bir seçeneği seçerken kaybettiği potansiyel bir faydadır.
Karşılaştırmalı üstünlük durumunda, bir şirket için fırsat maliyeti (yani, kaybedilen potansiyel fayda) diğerinden daha düşüktür. Daha düşük fırsat maliyetine ve dolayısıyla kaybedilen en küçük potansiyel faydaya sahip şirket bu tür bir avantaja sahiptir.
Karşılaştırmalı üstünlüğü düşünmenin bir başka yolu, bir takas verilen en iyi seçenek olarak düşünmektir. Her biri bir dengeye sahip olan (bazı avantajlar ve bazı dezavantajlar) iki farklı seçeneği karşılaştırıyorsanız, genel olarak en iyi pakete sahip olan, karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olandır.
Becerilerin Çeşitliliği
İnsanlar karşılaştırmalı üstünlüklerini ücretler aracılığıyla öğrenirler. Bu, insanları nispeten en iyi oldukları işlere yönlendirir. Yetenekli bir matematikçi bir mühendis olarak bir öğretmenden daha fazla para kazanıyorsa, kendisi ve ticaret yaptığı herkes mühendislik yaparken daha iyi durumda olur.
Fırsat maliyetlerindeki daha geniş boşluklar, emeği daha verimli bir şekilde organize ederek daha yüksek seviyelerde değer üretimine izin verir. İnsanlardaki ve becerilerindeki çeşitlilik ne kadar fazlaysa, karşılaştırmalı üstünlük yoluyla faydalı ticaret fırsatı da o kadar büyük olur.
Örnek olarak, Michael Jordan gibi ünlü bir sporcuyu düşünün. Ünlü bir basketbol ve beyzbol yıldızı olarak Michael Jordan, fiziksel yetenekleri diğer birçok kişininkini aşan olağanüstü bir atlettir. Michael Jordan, etkileyici boyunun yanı sıra yetenekleri sayesinde, diyelim ki evini çabucak boyayabilirdi.
Varsayımsal olarak, diyelim ki Michael Jordan evini sekiz saatte boyayabilmektedir. Yine de aynı sekiz saat içinde, kendisine 50.000 dolar kazandıracak bir televizyon reklamının çekimlerine de katılabilir. Buna karşılık, Jordan’ın komşusu Joe, evi 10 saatte boyayabiliyordu. Aynı zaman diliminde bir fast food restoranında çalışıp 100 dolar kazanabilirdi.
Bu örnekte, Michael Jordan evi daha hızlı ve daha iyi boyayabilmesine rağmen, Joe karşılaştırmalı bir üstünlüğe sahiptir. En iyi takas, Michael Jordan’ın bir televizyon reklamı çekmesi ve Joe’ya evini boyaması için ödeme yapmasıdır. Michael Jordan beklenen 50.000 doları kazandığı ve Joe 100 dolardan fazla kazandığı sürece, takas kazanır. Becerilerinin çeşitliliği nedeniyle, Michael Jordan ve Joe bunu karşılıklı yararları için en iyi düzenleme olarak göreceklerdir.